TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
solitary: | [sıfat] kimsesiz, ıssız, yalnız, tek, yalnız yaşayan, bir tek, münzevi | |
solitary: | Yalnız, ayrı bulunan, grup halinde olmayan, soliter, solitarius. | |
solitary confinement: | hücre hapsi, yalnız hapsedilme | |
solitary confinement with bread and water as food: | katıksız hapis | |
solitary pedestrian: | tek başına yürüyen yaya | |
solitary valley: | ıssız vadi | |
solitary life: | münzevi hayat | |
solitary exception: | tek istisna | |
solitary obligation: | müteselsil borç |