TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sonu belirsiz atılım: | leap in the dark |
| sonu fena olacak: | there is the deuce to pay |
| sonu geldi: | his doom is sealed |
| sonu gelmeyen: | prolix |
| sonu gelmez lâf: | no end of talk |
| sonu başarısızlıkla sonuçlanacak bir oyunu oynamaya devam etmek: | [fiil] to play a losing game |
| sonu ölümle bitecek bir şeye atılmak: | [fiil] to rush into a certain death |
| sonu ölümle biteceği bir şeye atılmak: | [fiil] to rush into a certain death |
| sonu gelmiş olmak: | [fiil] to face the final curtain |
| sonu talihe kalmış bir şey: | lucky bag (dip) |