TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
sore: | [isim] yara | |
sore: | [sıfat] yaralı, iltihaplı, ağrılı, ağrıyan, acıyan, vahim, kırgın, kızgın, öfkeli, hassas, alıngan | |
sore: | [zarf] feci şekilde, fena halde, şiddetle | |
sore: | 1. AĞrı; 2. Yara. | |
sore throat: | boğaz ağrısı, boğaz yangısı, ağrıyan boğaz | |
sore loser: | kaybedince kızan kimse, kaybetmeyi kaldıramayan kimse |