TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sound: | mışıl mışıl, deliksiz bir şekilde |
| sound: | [isim] ses, melodi, gürültü, anlam, etki, sonda ile muayene, boğaz, haliç, koy, solungaç, yüzme kesesi |
| sound: | [fiil] ses vermek, ses çıkarmak, çalınmak, etki bırakmak, çalmak, belli etmek, söylemek, muayene etmek, iskandil etmek, araştırmak, sondayla bakmak, sonda ile yoklamak, derıne dalmak (balina), ağzını aramak |
| sound: | [sıfat] sağlam, ses, sapasağlam, sağlıklı, bozulmamış, derin (uyku), deliksiz (uyku), emin, güvenilir, yerinde, iyi, yasal, geçerli, sert, kuvvetli, oturaklı |
| sound: | 1. Seda, ses; 2. Ses çıkarttırarak muayene etmek; 3. Sonda ile muyaene etmek. |
| sound reasons: | [isim] geçerli nedenler |
| sound mind: | sağlam kafa, sağlam irade |
| sound of a voice: | seda |
| sound sleep: | deliksiz uyku |
| sound wave: | ses dalgası |
| sound engineer: | [isim] ses mühendisi |
| sound nerves: | [isim] sağlamsinirler |
| sound bite: | [isim] konuşmadan alıntı |
| sound the horn: | korna çalmak |
| sound truck: | hoparlörlü kamyon |