TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
spout: | [isim] içinden su akan ağız, oluk ağzı, ibrik ucu, fışkıran su, fışkırma, püskürme, balinanın su fışkırtma deliği | |
spout: | [fiil] fışkırtmak, püskürtmek, ezbere okumak, heyecanla okumak, yüksek sesle okumak, fışkırmak, püskürmek, tumturaklı konuşmak | |
spout hole: | balinanın su fışkırtma deliği | |
spout (for a fountain: | masura | |
spout of a fountain: | lüle |