TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
stranded: | [sıfat] karaya oturmuş, yolda kalmış, başarısız olmuş, sıkışmış, sıkıntıda | |
stranded conductor: | orgulu iletken | |
stranded sailor: | [isim] işsiz gemi tayfası | |
stranded cost: | yükümlenilen maliyet | |
stranded goods: | denizin attığı enkaz | |
stranded property: | denizin attığı enkaz |