TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| strategic: | stratejik, koşullara uygun, elverişli, ümit verici, savaşta yapılan ya da kullanılan |
| strategic targets: | [isim] stratejik hedefler |
| strategic goods: | [isim] savaşta kullanılacak mallar, savaş için önemli mallar, stratejik bakımdan önemli mallar |
| strategic items: | [isim] stratejik bakımdan önemli mallar |
| strategic planning: | [isim] stratejik planlama |
| strategic behaviour: | [isim] stratejik davranış (firmaların ya da kişilerin bir piyasanın yapısını etkilemeye yönelik davranışları |
| strategic bomber force: | [isim] stratejik bombardıman filosu |
| strategic pricing: | stratejik fiyatlandırma (piyasaya sunulacak bir ürün için en uygun fiyatı saptama işlemi |
| strategic business unit: | stratejik iş birimi |
| strategic plan: | stratejik plan |
| strategic point: | stratejik nokta |