TELAFFUZKELİMEANLAM
stuff:[isim]  şey, eşya, madde, hammadde, kumaş, yünlü kumaş [brit.], kereste, kâğıt hamuru, saçma, zırva, saçmalık, hamur, öz, uyuşturucu, kaçak içki
stuff:[fiil]  doldurmak, içini doldurmak, tıkamak, sürmek, tıkmak, tıkıştırmak, tıkınmak, tıka basa yemek
stuff and nonsense:saçma sapan (lâf)
stuff oneself:tıkınmak
stuff smb:aldatmak, kandırmak, kazıklamak



[ son aranan 10 kelime: swarty | ilgi çekmek için dikkat çekici giyinmek | is the beach pebbly or sandy | büro da çalışan daktilo kız | slow coach | edebiyat eserleri | pantolon ceket takım elbise | paradoxia | gümrük sorunları | stuff ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0016