TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
suçsuz: | not guilty, innocent, guiltless, blameless, harmless, clean-handed | |
suçsuz olduğunu ilan etmek: | [fiil] to declare oneself to be innocent | |
suçsuz bir şekilde: | innocently | |
suçsuz bulmak: | find not guilty | |
suçsuz çıkarmak: | acquit, exculpate, exonerate | |
suçsuz olduğu konusunda ısrar etmek: | [fiil] to insist upon one's innocence |