| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sun: | pazar | |
| sun: | güneş [astr.] | |
| sun: | [isim] güneş ışığı, güneş, gün [şiir], yıl [şiir] | |
| sun: | [fiil] güneşlenmek, güneşlendirmek, güneşte bırakmak, güneşe sermek | |
| sun: | Güneş. | |
| sun ray treatment: | Helyoterapi (kozmoterapi). | |
| sun bath: | güneş banyosu | |
| sun bath: | Güneş banyosu. | |
| sun burn: | güneş yanığı | |
| sun glasses: | güneş gözlüğü | |
| sun roof: | güneş banyosu yapmaya elverişli dam, motorlu aracın tavanındaki açılır kapanır bölüm | |
| sun gear: | ayna dişli | |
| sun bathing: | güneşlenme | |
| sun tan: | güneş yanığı | |
| sun visor: | güneşlik (araba), güneş siperliği (araba) |
[ son aranan 10 kelime: gözlük sapı | worn | suppression | su kayağı yapmak | atel | civciv çıkarmak | (building) sitting back from sth | iletken tel | to be forbidden | sun ]