TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
sure: | kesinlikle, tabii | |
sure: | [sıfat] emin, kesin, şüphesiz, muhakkak, güvenilir, sağlam, sıkı | |
sure: | [zarf] şüphesiz, elbette, mutlâka, kesinlikle | |
sure as death: | kesin, şüphesiz, muhakkak | |
sure enough: | elbette, muhakkak, gerçekten | |
sure as eggs is eggs: | elbette, besbelli | |
sure footed: | hata yapmayan, ayağını sıkı basan |