TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| surface: | [isim] yüzey, dış görünüş, kanat (uçak) |
| surface: | [fiil] cilalamak, düzleştirmek, yüzeye çıkarmak (denizaltı), yüzeye çıkmak (denizaltı), ortaya çıkmak, meydana çıkmak, gün ışığına çıkmak |
| surface: | [sıfat] üst, yüzeysel, yüzey |
| surface: | yüzey |
| surface: | Yüzey, yüz, satıh. |
| surface tension: | yüzey gerilimi |
| surface parcels: | [isim] (Br) adi posta ile gönderilen koliler |
| surface irrigation: | [isim] salma sulama |
| surface mine: | [isim] açık maden |
| surface laborer: | [isim] gündelikçi |
| surface letters: | [isim] (Br) adi posta ile giden mektuplar |
| surface mining: | [isim] açık madencilik, yerüstü madenciliği |
| surface gage: | yüz masdarı |
| surface mail: | (Br) adi posta, adi posta |
| surface map: | yeryüzü |