TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| table: | [isim] masa, sofra, masadakiler, tablet, tablo [mat.], çizelge, tabla, kafatası kemik tabakalarından biri |
| table: | [fiil] masaya koymak, sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak |
| table: | tablo |
| table: | Düz kemiksi yaprak veya tabaka (özellikle kafa kemiklerinin tabakalarından biri). |
| table: | cizelge, tablo, masa |
| table of exchanges: | [isim] döviz kuru tablosu |
| table of contents: | içindekiler |
| table napkin: | peçete |
| table manners: | sofra görgüsü |
| table tennis: | masa tenisi, ping pong |
| table cloth: | masa örtüsü |
| table lifting rapping turning: | (ispritizma) masa kaldırma tıklama, döndürme |
| table spoon: | çorba kaşığı |
| table of parities: | [isim] parite tablosu |
| table lamp: | [isim] masa lambası |