TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| talk: | [isim] konuşma, hoşbeş, sohbet, görüşme, söz, laf, dedikodu, söylenti |
| talk: | [fiil] konuşmak, görüşmek |
| talk: | konuşum |
| talk: | Konuşma. |
| talk about: | hakkında konuşmak, bahsetmek, söz etmek |
| talk to: | hitap etmek |
| talk to oneself: | kendi kendine konuşmak |
| talk to smb: | azarlamak, konuşmak |
| talk through one's hat: | ahkâm kesmek, bilmişlik yapmak, kafadan atmak, kıçından uydurmak, uydurmak, saçmalamak |
| talk show: | talk show, sohbet programı |
| talk nonsense: | saçma sapan konuşmak, saçmalamak, zırvalamak |
| talk back: | [fiil] karşılık vermek, cevap vermek |
| talk down: | konuşarak bastırmak, baskın çıkmak, konuşarak kör iniş yaptırmak (uçak), aşağılamak |
| talk shop: | iş konuşmak, işten konuşmak |