TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tam zamanında: | at the appropriate time, apropos, on the dot |
| tam zamanında gelmek: | [fiil] to arrive in plenty of time |
| tam zamanında havaalanına inmek: | [fiil] to put down on the airport in time |
| tam zamanında işe yaramak: | [fiil] to come in very useful |
| tam zamanında olan: | heaven sent, opportune |
| tam zamanında ödemek: | [fiil] to pay on the dot |
| tam zamanında teslim etmeyi temin etme: | to wage deliverance |
| tam zamanında teslim etmeyi temin etmek: | [fiil] to wage deliverance |
| tam zamanında üretim: | [isim] Just-in-time (JIT) |