| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tamamlayıcı: | adscititious, collateral, complementary, supplementary, sth which completes or supplements, complemental, integral, constituent | |
| tamamlayıcı: | complementary, complemental, integral, supplemental, supplementary, collateral, component, expletive, follow up, integrant | |
| tamamlayıcı: | complement, modifier, supplement, processor, adjunct | |
| Tamamlayıcı: | Supplemental | |
| tamamlayıcı hesap (bir ana hesaba yapılacak eklemelerin toplandığı hesap: | adjunct account | |
| tamamlayıcı ameliyede bulunmak: | [fiil] to add the finishing touches | |
| tamamlayıcı yemin (taraflardan birine kanaatini güçlendirmek için hâkimce ettirlen yemin: | suppletory oath | |
| tamamlayıcı sanayi (ürünün son rötuşlarını yapan sanayi: | finishing industry | |
| tamamlayıcı sosyal güvenlik sistemi: | complementary social security scheme | |
| tamamlayıcı akit: | collateral contract | |
| tamamlayıcı bilgi: | ancillary information, fuller particulars | |
| tamamlayıcı bilgi için lütfen: | for further particulars apply to | |
| tamamlayıcı bilgi rica etme: | to request for further information | |
| tamamlayıcı herhangi bir şey: | counterpart |
[ son aranan 10 kelime: ön sınav | to find pleasant | şiddetli karın ağrısı | ilk önce ölen âkidin mirasının sağ kalana kalmasını öngören vasiyetname | karık | okunmak | vardığı kararı ilân etmek | varices | (ağaçlarda) yumru | tamamlayıcı ]