TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
tekdüze yaşam: | humdrum existence | |
tekdüze hesap sistemi: | unified accounting system, uniform account | |
tekdüze devamlı konuşmak: | [fiil] to be on about | |
tekdüze hesap sistemi yönetmeliği: | uniform bookkeping instructions | |
tekdüze bir hayat tarzı içinde kalmak: | [fiil] to get into a rut | |
tekdüze ve ilginç olmayan işler yükletilen kişi: | joe | |
tekdüze maliyetleme (bir sektör veya sanayide firmalar arası karşılaştırmayı sağlayan tekdüze maliyetleme sistemi: | uniform costing |