TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tie: | [isim] bağ, kravat, boyunbağı, düğüm, bağlantı, ayak bağı, engel, kiriş, lata, oy eşitliği, beraberlik, berabere kalma |
| tie: | [fiil] bağlamak, düğümlemek, evlendirmek, sınırlamak, berabere kalmak, eşit oy almak |
| tie bar: | bağlantı çubuğu, gergi çubuğu |
| tie beam: | kiriş |
| tie break: | tie break, eşitliği bozmak için oynanan oyun |
| tie up: | berabere kalmak, berabere bırakmak, şarta bağlamak, ilişki kurmak, bloke etmek |
| tie up in a bunch: | demet yapmak, demetlemek |
| tie breaker: | (teniste) kazananı saptayacak olan ek oyun |
| tie in: | bağlantı, birlikte satın alma şartı |
| tie in bunches: | demet yapmak, demetlemek |
| tie in sale: | birlikte satın alma şartı |
| tie in sheaves: | demet yapmak, demetlemek |