TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
tightening: | sıkma, daraltma, gerilme, sıkıştırma | |
tightening of a blockade: | ablukayı daraltma | |
tightening of commission provisions: | komisyon hükümlerini ağırlaştırma | |
tightening of controls: | kontrollerin sıkı duruma getirilmesi | |
tightening of money conditions (the money market): | para piyasası şartlarını sıkılaştırma | |
tightening of provisions: | şartların ağırlaştırılması | |
tightening of the money supply: | para arzının kısılması | |
tightening of the regulations: | kuralların sıkılaştırılması |