TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to admit: | [fiil] içeri almak, girmeye izin vermek, müsaade etmek, itiraf etmek, kabul etmek, salmak, sokmak |
| to admit to membership: | [fiil] üyeliğe kabul etmek |
| to admit immigrants: | [fiil] göçmen kabul etmek |
| to admit sb: | [fiil] birinin içeri girmesine izin vermek |
| to admit of no exception: | [fiil] istisna kabul etmemek |
| to admit for quotations on the stock exchange: | [fiil] borsada kote edilmek üzere kabul etmek |
| to admit for the quotations on the stock-exchange: | [fiil] borsa da kote edilmek üzere kabul etmek |
| to admit under guardianship: | [fiil] vesayetine kabul etmek |
| to admit observers: | [fiil] gözlemcileri kabul etmek |
| to admit responsibility: | [fiil] sorumluluğu kabul etmek |
| to admit one's responsibility: | [fiil] sorumluluğunu kabul etmek |