| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to admit sb's evidence: | [fiil] delil olarak kabul etmek, birinin delillerini kabul etmek |
[ son aranan 10 kelime: şelale | bir şey hatırlatmak | alışılmış şey | düşünürken geçirilen zaman | harakiri | to contend with difficulties | halkın tanıdığı kişi | sinema filmi ya da televizyonda | to make a sound of crashing | to admit sb's evidence ]