TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to arrange: | [fiil] düzeltmek, sıraya koymak, bir konuda anlaşmaya varmak, kararlaştırmak, planlamak, ıslah etmek, bitirmek, hazırlamak, aranjman yapmak, hale yola koymak, düzen vermek, düzenlemek, düzmek, dizmek, ayarlamak, tanzim etmek, tertip etmek, tertiplemek |
| to arrange articles in groups: | [fiil] malları gruplara ayırmak, malları grup bulara ayırmak |
| to arrange in groups: | [fiil] gruplara ayırmak |
| to arrange a case out of court: | [fiil] bir dava konusunda mahkeme dışında anlaşmaya varmak, bir davayı mahkeme dışında halletmek |
| to arrange in chapters: | [fiil] bölümlere ayırmak |
| to arrange privately: | [fiil] mahkeme dışında uzlaşmak |
| to arrange in order of value: | [fiil] değer sırasına göre dizmek, değer sırasına göre ayarlamak, değer sıra sına göre dizmek |
| to arrange in order of values: | [fiil] değere göre dizmek |
| to arrange or array things in a row or rows: | [fiil] sıralamak |
| to arrange a journey: | [fiil] seyahat ayarlamak |
| to arrange for a journey: | [fiil] bir yolculuk ayarlamak |