TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to arrest: | [fiil] hapsetmek, el koymak, kesmek, durdurmak, aksatmak, tevkif etmek, tutuklamak, yakalamak |
| to arrest immediately without warrant: | [fiil] tutuklama emri almadan tevkif etmek, tutuklama emri olmadan tevkif etmek, tutuklama emri olmadan derhal tevkif etmek |
| to arrest on charges: | [fiil] ithamlar üzerine tutuklamak |
| to arrest development: | [fiil] geliştirmeyi durdurmak |
| to arrest sb's attention: | [fiil] birinin dikkatini kendi üzerinde toplamak |
| to arrest sb: | [fiil] tutmak |
| to arrest a debt: | [fiil] alacağı haczetmek |
| to arrest a ship: | [fiil] gemiye el koymak, bir gemiyi haczetmek |
| to arrest a judgment: | [fiil] kararı ertelemek, kararı tecil etmek |
| to arrest a thief: | [fiil] bir hırsızı tutuklamak |
| to arrest judgement: | [fiil] hükmü ertelemek |