TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to authorize: | [fiil] salahiyet vermek, salahiyetle tesis etmek, teyit etmek, bir muamelenin yapılması için yetki vermek, yetkilendirmek, izin zni vermek, müsaade etmek, ruhsat vermek |
| to authorize sb: | [fiil] birine müsaade etmek, birine izin vermek |
| to authorize legal proceedings: | [fiil] kanuni kovuşturmaya müsaade etmek, kanuni takibata geçilmesine müsaade etmek, kanuni takibata müsaade etmek |
| to authorize the issue of money: | [fiil] para ihracına müsaade etmek |
| to authorize the payment of a sum: | [fiil] bir meblağın ödenmesine müsaade etmek |
| to authorize in writing: | [fiil] yazılı izin zni vermek, yazılı müsaade vermek, yazılı izin vermek |
| to authorize sb to sign a contract: | [fiil] birine sözleşme imzalaması için müsaade vermek, birine sözleşme imzalaması için yetki vermek |
| to authorize the levy of a tax: | [fiil] bir vergi koymaya müsaade etmek |
| to authorize the sale of effects: | [fiil] menkul değerlerin satışına müsaade etmek |