TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to be called: | [fiil] denilmek denmek, denmek denilmek, çağrılmak |
| to be called to the colours: | [fiil] askerliğe çağrılmak |
| to be called as witness to the court: | [fiil] tanıklık etmeye çağrılmak |
| to be called as witness: | [fiil] tanık olarak mahkemeye çağrılmak |
| to be called away on business: | [fiil] iş için çağrılmış olmak |
| to be called back: | [fiil] geriye çağrılmak |
| to be called on to give evidence: | [fiil] tanıklık etmeye çağrılmak |
| to be called to jury service: | [fiil] jüri üyeliği yapmaya çağrı almak |
| to be called to office: | [fiil] bakanlığa çağrılmak |
| to be called to the bar: | [fiil] baroya kabul edilmek |
| to be called up for active service: | [fiil] askere çağrılmak |