TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to be held liable for ...: | [fiil] ...'den sorumlu tutulmak |
| to be held up: | [fiil] bir yere takılıp kalmak |
| to be held up by bandits: | [fiil] haydutlarca çevrilmek |
| to be held up by the immigration authorities: | [fiil] göçmen bürosunca alıkonulmak, göçmen bürosunda alıkonulmak |
| to be held up for lack of money: | [fiil] parasızlıktan alıkonulmak |
| to be held up in port with engine troubles: | [fiil] makine arızası yüzünden limanda mahsur kalmak |
| to be held in the greatest respect: | [fiil] büyük saygı göstermek |
| to be held over: | [fiil] (Br) portföyde tutulmak |
| to be held responsible: | [fiil] yakalanmak |
| to be held in high estimation: | [fiil] büyük saygı görmek |