TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to be held up: | [fiil] bir yere takılıp kalmak | |
to be held up by bandits: | [fiil] haydutlarca çevrilmek | |
to be held up by the immigration authorities: | [fiil] göçmen bürosunca alıkonulmak, göçmen bürosunda alıkonulmak | |
to be held up for lack of money: | [fiil] parasızlıktan alıkonulmak | |
to be held up in port with engine troubles: | [fiil] makine arızası yüzünden limanda mahsur kalmak |