TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to begin: | [fiil] meydana gelmek, ilk adımı atmak, baş göstermek, başlamak, koyulmak |
| to begin to fight or struggle fiercely: | [fiil] kızışmak |
| to begin receiving a pension: | [fiil] emekli aylığı almaya başlamak |
| to begin receiving pension: | [fiil] emekli aylığı almaya başlamak |
| to begin hostilities: | [fiil] savaş açmak |
| to begin to behave harshly: | [fiil] sertlenmek sertleşmek |
| to begin a legal investigation: | [fiil] kovuşturma açmak |
| to begin to hope: | [fiil] umutlanmak |
| to begin to rain or snow slowly: | [fiil] atıştırmak |
| to begin to enjoy prosperity or success: | [fiil] feraha çıkmak |
| to begin with: | evvela |