TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to borrow: | [fiil] ödünç almak, borç almak, izinsiz almak, yürütmek, vb kendine mal etmek, eğreti almak, istikraz etmek |
| to borrow on collateral (on securities): | [fiil] (menkul değerler karşılığı) ödünç almak |
| to borrow long: | [fiil] uzun vadeli borç vermek |
| to borrow through hire purchase: | [fiil] (Br) taksitli ödeme kredisi almak |
| to borrow funds: | [fiil] borç almak, kredi almak |
| to borrow money: | [fiil] para ödünç almak, kredi almak, borç almak |
| to borrow money flat: | [fiil] faizsiz kredi almak |
| to borrow on s e c: | [fiil] menkul değerler karşılığı borç almak |
| to borrow trouble: | [fiil] (US) önceden tasasını çekmek |
| to borrow at interest: | [fiil] faizle para ödünç almak, faizle para almak |
| to borrow money from sb: | [fiil] birinden para borç almak |