TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to break down: | [fiil] analiz etmek, arızaya geçmek, ezmek, çökmek, arıza yapmak, arızalanmak, bozulmak, parçalamak, parçalanmak |
| to break down a balance sheet: | [fiil] bilançoyu bölümlere ayırmak, bilanço yu bölümlere ayırmak |
| to break down all opposition: | [fiil] bütün muhalefeti kırmak |
| to break down the enemy's resistance: | [fiil] düşmanın direncini kırmak |
| to break down into six parts: | [fiil] altı bölüme ayrılmak |
| to break down from overwork: | [fiil] aşırı çalışmaktan yorgun düşmek |
| to break down bargaining in intransigence: | [fiil] pazarlıktaki kaybı yenmek |
| to break down expenditure: | [fiil] (US) giderin dökümünü yapmak, masrafların dökümünü yapmak |
| to break down expenses: | [fiil] (US) masrafların dökümünü yapmak, masrafların dökümünü yapmak |
| to break down sb's neck: | [fiil] birinin boynunu kırmak |