TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to bridge: | [fiil] köprü kurmak, köprü yapmak |
| to bridge difficulties: | [fiil] güçlükleri yenmek |
| to bridge a gap: | [fiil] bir boşluğu doldurmak |
| to bridge over: | [fiil] geçici bile olsa güçlükleri yenmek, birine kısa süreli de olsa yardım etmek |
| to bridge a gap in the market: | [fiil] piyasadaki bir boşluğu doldurmak |
| to bridge over a difficulty: | [fiil] bir güçlüğü yenmek |
| to bridge the gap: | [fiil] bir aralık üzerine köprü kurmak, farklarını çıkarmak |
| to bridge the ideological rift: | [fiil] ideolojik ayrılıklar arasında köprü kurmak |