TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to build up: | [fiil] birikmek, toparlamak, (hastalıktan sonra) kendine gelmek, gelişmek, geliştirmek, askeri gücü takviye etmek, desteklemek, bayındırlaştırmak, imar etmek, biriktirmek |
| to build up production plants abroad: | [fiil] dış ülkelerde üretim tesisleri kurmak |
| to build up a goodwill: | [fiil] çok müşteri edinmek |
| to build up goodwill: | [fiil] iyiniyet kurmak |
| to build up fanciful hopes: | [fiil] hayal kurmak |
| to build up a popular following: | [fiil] halkın çoğunun yandaşlığını sağlamak, yığınların desteğini sağlamak |
| to build up an existence: | [fiil] hayat kurmak |
| to build up one's existence: | [fiil] hayat ımı kurtarmak |
| to build up a new connection: | [fiil] yeni bir bağlantı kurmak |
| to build up an inventory: | [fiil] envanter yapmak |
| to build up an on-the-spot picture: | [fiil] hemen oracıkta resmini çizivermek |