TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to carve: | [fiil] hakketmek, kesmek, oymalarla süslemek, dilmek, doğramak, bölmek, oymak, parçalamak |
| to carve out wider mits: | [fiil] daha geniş pazarlar açmak |
| to carve out a large part of the market: | [fiil] piyasanın büyük bir kısmını ele geçirmek |
| to carve out a fortune: | [fiil] servet edinmek |
| to carve out a career for oneself: | [fiil] meslek edinmek |
| to carve out a career for sb: | [fiil] biri için meslek seçmek |
| to carve out: | [fiil] oymak |
| to carve up: | [fiil] aldatmak, tahrip etmek, yenmek, saldırmak, dövüşmek, ganimeti paylaşmak, hızla başka bir aracın önüne doğru sürmek, şişle yaralamak |