TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to cite: | [fiil] delil olarak iktibas etmek, çağırmak, davet etmek, bahsetmek, zikretmek, bir yapıttan bir bölüm aktarmak, övgü ile anmak, belirtmek, celbetmek |
| to cite sth: | [fiil] bir şeyin sözünü etmek |
| to cite a precedent: | [fiil] emsal göstermek |
| to cite ... to justify ...: | [fiil] ...'e ...'i gerekçe göstermek |
| to cite sb before the court: | [fiil] birini mahkemeye çağırmak, birini mahkemeye celbetmek |
| to cite ... as reason for ...: | [fiil] ...'e ...'i sebep göstermek |
| to cite an authority: | [fiil] bir otoriteye atıfta bulunmak |