TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to climb: | [fiil] yükselmek, çıkmak, tırmanmak | |
to climb up: | [fiil] tırmanmak | |
to climb down: | [fiil] inmek, tutumundan vazgeçmek | |
to climb over: | [fiil] aşmak | |
to climb upward: | [fiil] yukarı tırmanmak | |
to climb a hill on top gear: | [fiil] tepeyi vites değiştirmeden tırmanmak | |
to climb a rung of the social ladder: | [fiil] sosyal merdivende bir basamak daha çıkmak | |
to climb down into the arena: | [fiil] saldırıya geçmek | |
to climb a mountain: | dağa çıkma |