TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to compound: | [fiil] bütün haline getirmek, borç konusunda anlaşmak, şiddetlendirmek, birleştirmek |
| to compound a debt: | [fiil] borcunu itfa etmek, bir borcu yavaş yavaş ödemek, bir borçu yavaş yavaş ödemek |
| to compound a felony: | [fiil] karşılık mukabilinde suç takibinden vazgeçmek, bir suçluyla anlaşmak |
| to compound interest quarterly: | [fiil] bileşik faizi her üç ayda bir hesaplamak |
| to compound for a tax: | [fiil] bir vergiyi götürü olarak ödemek, götürü vergilendirmek |
| to compound with one's creditors: | [fiil] alacaklılarıyla anlaşmak, alacaklılarla konkordato yapmak |