TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to control: | [fiil] hükmetmek, zapt etmek, bastırmak, idare etmek, gütmek, gözden geçirmek, denetlemek, kontrol etmek, kumanda etmek, muayene etmek, murakabe etmek, nezaret etmek |
| to control sth directly or indirectly: | [fiil] bir şeyi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kontrol etmek |
| to control urban growth: | [fiil] şehrin büyümesini kontrol altına almak |
| to control the expenditures: | [fiil] harcamaları kontrol altına almak |
| to control a majority of votes: | [fiil] oyların çoğunluğunu elinde bulundurmak |
| to control a price: | [fiil] narh koymak |
| to control the economic life of a region: | [fiil] bir bölgenin ekonomik hayatını kontrol altında tutmak |