TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to correct: | [fiil] doğrulamak, tekdir etmek, cezalandırmak, ayarlamak, gidermek, nötr yapmak, iptal etmek, dengelemek, ıslah etmek, düzeltmek, doğrultmak, tashih etmek |
| to correct sb for his faults: | [fiil] birinin hatalarını düzeltmek |
| to correct a proof: | [fiil] dizgi düzeltmek |
| to correct a manuscript: | [fiil] bir yazıyı düzeltmek, bir metni düzeltmek, yazıyı düzeltmek |
| to correct a mistake: | [fiil] bir yanlışı düzeltmek, yanlışı düzeltmek |
| to correct a statement: | [fiil] bir beyanı düzeltmek, bir ifadeyi düzeltmek |
| to correct an account: | [fiil] bir hesabı düzeltmek, hesabı düzeltmek |
| to correct an amount: | [fiil] bir hesap tutarını düzeltmek, hesap tutarını düzeltmek |
| to correct an error: | [fiil] bir hatayı düzeltmek, hatayı düzeltmek |
| to correct the press: | [fiil] baskı provasını düzeltmek |