TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to define: | [fiil] anlatmak, ayırmak, tefrik etmek, sınırlamak, tanımlamak, tarif etmek, tayin etmek |
| to define property: | [fiil] bir mülkü işaretlemek |
| to define the powers of a court: | [fiil] bir mahkemenin yetkilerini sınırlamak, mahkemenin yetkilerini sınırlamak |
| to define itself against the background: | [fiil] zemin üzerinde iyi belirmek |
| to define the issue: | [fiil] ihtilafı ortaya koymak |
| to define boundaries: | [fiil] sınırları belirlemek |
| to define sth accurately: | [fiil] bir şeyin tam tanımını yapmak |
| to define duties: | [fiil] görevleri tayin etmek |
| to define a common policy: | [fiil] ortak bir tutum saptamak, ortak bir politika saptamak |
| to define one's attitude: | [fiil] tavrını koymak, bir konuda tavrını belirlemek |
| to define one's position: | [fiil] mevkiini belirtmek, görüşünü bildirmek |