TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to depend: | [fiil] bağlı olmak, güvenmek, ihtiyacı olmak, sallantıda kalmak, asılmak |
| to depend on: | [fiil] bakmak, istinat etmek, talik etmek, (birisine) güvenmek, (birisine) itimat etmek, (birisine) dayanmak, (birisine) bel bağlamak, bağlı olmak, ihtiyacı olmak, muhtaç olmak, (birinin) eline bakmak |
| to depend on a permission: | [fiil] izne bağlı olmak |
| to depend on contingencies: | [fiil] olasılıklara bağlı olmak |
| to depend on one's family: | [fiil] ailesine güvenmek |
| to depend on one's pen for a living: | [fiil] kalemiyle geçinmek |
| to depend on one's salary: | [fiil] bir tek maaşıyla geçinmek, bir tek maaş ıyla geçinmek |
| to depend on supply and demand: | [fiil] arz ve talebe bağlı olmak |
| to depend on the attitude of sb: | [fiil] birinin davranışına bağlı olmak |
| to depend from the ceiling: | [fiil] tavandan asılmak |
| to depend upon the fashion: | [fiil] modaya bağlı kalmak |