TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to divert: | [fiil] başka tarafa çevirmek, yolunu değiştirmek, caydırmak, eğlendirmek, çevirmek, oyalamak, saptırmak |
| to divert a fund: | [fiil] bir fonu çeşitlendirmek |
| to divert money: | [fiil] parayı gizlice kendi cebine indirmek |
| to divert oneself: | [fiil] kendini oyalamak |
| to divert production: | [fiil] üretimi çeşitlendirmek |
| to divert suspicion: | [fiil] şüpheyi uzaklaştırmak |
| to divert traffic: | [fiil] (Br) trafik yönünü değiştirmek, (Br) trafiği başka yola vermek |
| to divert a bus route: | [fiil] bir otobüs güzergâhını değiştirmek |
| to divert a sum for charity: | [fiil] bir meblağı sadakaya ayırmak |
| to divert a trade from a country: | [fiil] ticareti bir ülkeden başka bir ülkeye yöneltmek |
| to divert sb's attention: | [fiil] birinin dikkatini çekmek |