TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to embrace: | [fiil] sevmek, kapsamak, içermek, benimsemek, kabul etmek, mahkemeyi etki altında bırakmaya çalışmak, ihata etmek, bağrına basmak, kucaklamak, sarılmak, sarmak, tazammum etmek, teşmil etmek |
| to embrace all the cases in a single formula: | [fiil] bütün durumları tek bir formül içinde toplamak |
| to embrace an opportunity: | [fiil] bir fırsatı kullanmak |
| to embrace an offer: | [fiil] bir teklifi kabul etmek |
| to embrace four departments: | [fiil] dört şubeyi kapsamak |
| to embrace jurors: | [fiil] jüri üyelerini para veya çıkar karşılığı kandırmak |
| to embrace each other: | [fiil] sarılışmak |
| to embrace or hug each other: | [fiil] kucaklaşmak |
| to embrace sb's cause: | [fiil] birinin davasını benimsemek |
| to embrace sb's offer: | [fiil] birinin teklifini kabul etmek, birinin teklifinıkabul etmek |