TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to endure: | [fiil] daimi olmak, durmak, dayanmak, kaldırmak, katlanmak, sürmek, tahammül etmek | |
to endure (sth unpleasant) resiquedly: | [fiil] sineye çekmek | |
to endure great suffering: | [fiil] bağırı yanmak | |
to endure misfortune: | [fiil] felakete dayanmak | |
to endure sth for a season: | [fiil] bir şeye bir mevsim boyu tahammül etmek | |
to endure trouble or difficulties: | [fiil] meşakkate katlanmak |