TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to exercise: | [fiil] icra etmek, ifa etmek, ettirmek, yaptırmak, hareket etmek, gezmek, hak ya da opsiyon kullanmak, idman yapmak, talim yapmak |
| to exercise one-s influence on behalf of sb: | [fiil] biri için piston yapmak |
| to exercise discretion as regards sth: | [fiil] bir şey hakkında itidal ve incelik göstermek |
| to exercise one's wits: | [fiil] aklını kullanmak |
| to exercise supervisory control: | [fiil] denetim altında tutmak |
| to exercise power: | [fiil] yetki kullanmak |
| to exercise powers entirely at will: | [fiil] yetkileri tamamıyla keyfi olarak kullanmak, yetkileri tamamıyla dilediği gibi kullanmak |
| to exercise functions: | [fiil] görevlerini yapmak |
| to exercise judicial functions: | [fiil] adli görevleri yerine getirmek |
| to exercise a calling: | [fiil] bir meslek icra etmek |
| to exercise a dog: | [fiil] köpek gezdirmek |