TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to form: | [fiil] yapmak, biçim almak, meydana gelmek, dizmek, kurmak, meydana getirmek, oluşturmak, sıralamak, şekil vermek, tertip etmek, teşkil etmek, biçim vermek | |
to form an estimate of sb .'s abilities: | [fiil] birinin yeteneklerini takdir etmek | |
to form groups: | [fiil] kümeleşmek | |
to form associations: | [fiil] ortaklıklar kurmak; dernekler kurmak | |
to form doubts: | [fiil] kuşkuları olmak | |
to form a class for beginners in english: | [fiil] İngilizce'yi yeni öğrenenler için bir sınıf açmak | |
to form up: | [fiil] sıraya girmek | |
to form a line: | [fiil] hizaya gelmek | |
to form a mass: | [fiil] birikmek | |
to form a part: | [fiil] bir bölüm oluşturmak | |
to form a plot: | [fiil] entrika çevirmek |