TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to fulfill: | [fiil] nail olmak, ifa etmek, (US) erişmek, yerine getirmek, icra etmek, yapmak, görmek, bitirmek, itmam etmek, tamamlamak |
| to fulfill the requirements of the law: | [fiil] kanunun icaplarını yerine getirmek |
| to fulfill the purpose: | [fiil] amacını gerçekleştirmek |
| to fulfill an obligation: | [fiil] yükümlülüğünü yerine getirmek |
| to fulfill one's duty: | [fiil] görevini yapmak |
| to fulfill a wish: | [fiil] arzuyu gerçekleştirmek |
| to fulfill a contract: | [fiil] sözleşmeyi yerine getirmek, akit yapmak |
| to fulfill a promise: | [fiil] sözünü yerine getirmek |