TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to get through: | [fiil] geçmek, içinden geçirmek, vasıl olmak, yetişmek, bitirmek, atlatmak, geçirmek |
| to get through a lot of correspondence: | [fiil] mektuplarının büyük bölümünü yazıp bitirmek |
| to get through a lot of work: | [fiil] işin büyük bir kısmını yapmış olmak |
| to get through (a difficulty) successfully: | [fiil] savmak |
| to get through a dangerous situation successfully: | [fiil] tehlike atlatmak |
| to get through to sb: | [fiil] (telefon) biriyle bağlantı kurmak |
| to get through with one's work: | [fiil] işini bitirmek |
| to get through a bill: | [fiil] bir kanunu parlamentodan geçirmek |
| to get through one's fortune: | [fiil] bir serveti yiyip bitirmek |