TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to insure: | [fiil] emniyet altına almak, temin etmek, sigorta etmek, sigorta olmak, sigortalamak |
| to insure against possible accidents: | [fiil] olası kazalara karşı sigorta etmek |
| to insure against illness: | [fiil] hastalığa karşı sigorta etmek, hastalık sigortası yaptırmak |
| to insure a number in a lottery: | [fiil] numarası belli bir piyango biletini sigorta ettirmek |
| to insure a number in lottery: | [fiil] numarası belli bir piyango biletini sigorta ettirmek |
| to insure for a larger amount: | [fiil] ek sigorta yaptırmak |
| to insure sth against all risks: | [fiil] bir şeyi bütün rizikolara karşı sigorta ettirmek |
| to insure a debt: | [fiil] bir borcu sigortalamak |
| to insure a ship out and home: | [fiil] bir geminin gidiş dönüş yolculuğunu sigorta ettirmek |
| to insure at a low premium: | [fiil] düşük primli sigorta yaptırmak |