TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to interfere: | [fiil] karışmak, çatışmak, dokunmak, zarar vermek, birbirini etkilemek, engel olmak, mâni olmak, bazı oyunlarda karşı tarafın yolunu kesmek, girişmek, müdahale etmek |
| to interfere in: | [fiil] karışmak |
| to interfere with sb's plans: | [fiil] birinin planlarına mâni olmak, birinin planlarını engellemek |
| to interfere with the established government: | [fiil] yerleşik hükümete saldırmak |
| to interfere in a dispute: | [fiil] bir anlaşmazlığa müdahale etmek |
| to interfere in family quarrels: | [fiil] aile kavgalarına müdahale etmek |
| to interfere in family quarrrels: | [fiil] aile kavgalarına müdahale etmek |
| to interfere in sb's affairs: | [fiil] birinin işine müdahale etmek |
| to interfere in what does not concern one: | [fiil] kendisiyle alakası olmayan şeye karışmak |
| to interfere suddenly with the work in hand: | [fiil] araya girmek |
| to interfere with an application (patent): | [fiil] (bir patent) başvurusuyla çatışmak |