TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to live: | [fiil] oturmak, hayat sürmek, oturulmak, yaşamak |
| to live in: | [fiil] çalıştığı yerde yaşamak |
| to live (on: | [fiil] geçinmek |
| to live abroad: | [fiil] memleket dışında yaşamak, ülke dışında yaşamak |
| to live apart: | [fiil] ayrı yaşamak |
| to live down: | [fiil] (geçmişteki bir suçu , kötülüğü , vb) iyi davranışlarıyla unutturmak |
| to live for: | [fiil] hayatının amacı olarak görmek |
| to live free: | [fiil] hür yaşamak |
| to live high: | [fiil] lüks hayat sürmek |
| to live in sin: | [fiil] evlenmeden birlikte oturmak |
| to live it up: | [fiil] krallar gibi yaşamak |